31 Aralık 2022 Cumartesi

MUSTAFA HOYRAT_Yazı bilmem yazı bilmem.okuram ama yazı bilmem.bu yazda böyle geçti ama.bir dahaki yazı bilmem.hayırlı seneler.

#KIZILBEY ve #ÇİRMEN SOKAĞI

 #KIZILBEY



ve
#ÇİRMEN SOKAĞI
...
#Ulus denilen yerde....
Vaktiyle
Kızılbey in #türbe ve #camisi bulunan #KIZILBEY #Vakfı
Vakıf apartmanların olmuş
Sonra da
#Zıraat bankası, #Osmanlı bankası ve tıyatoralar vs konmuş.
...
Günümüz de ise ÇİRMEN sokakda
#Kızılbey #vakıf #mescidi tabelası konmuş..
////////////////////////////////////////
70.000 Sırp Haçlıyı Bozguna Uğratan 800 #Osmanlı #Komandosu #Akıncılar….
Türklerin 762 (1361) yılında Edirne’yi alması ve #Rumeli bölümüne yerleşmesi neticesi #Sırp kralı; Papa V. Urban’nın desteği ile Macar, Bulgar ve Eflak güçleriyle birlikte Haçlı Seferi’ni başlatır.
Orhan Gazi’nin 1362 senesindeki vefatı üzerine 1. Murat han, tahta çıkar.
Yeni padişahın toyluğundan yaralanmak isteyen Anadolu’da ki Karamanoğulları ve Küçük Ermenistan çevresindeki rakip beyler ve de balkan devletleri ; Orhan Gazi’nin vefatını fırsat bilerek Osmanlı topraklarını yağmalamaya başlar.
Sultan I. Murad Han Anadolu daki kargaşayı önleyip sağlama alırken ardından istikametini Rumeli üzerine çevirmiş ve Evrenos Bey ile Lala Şahin Paşa’yı gazâ için vazifelendirir.
Sultan Murad Bursa’ya dönerken, Lala Şahin Paşa ise Filibe üzerine yürür.
Filibe tekfuru karşı koyamayacağını anlayarak aman ile teslim olur.
Filibe tekfuru bu hadise üzerine Sırp Kralı’nın yanına giderek müstakbel Türk tehlikesinden bahsederek ittifak kurar.
Murat hanın Anadolu da ki da meşguliyetini fırsat bilen Sırp despotu (Sırp kral ) Jovan;
Bosna, Engürüs ve Eflâk kralları ile de ittifak ederek 1364 yılında yapılmış olan #Sırpsındığı Savaşı’ndan aldığı yaraları sarmak isteyerek büyük bir intikam duygusuyla Osmanlı Devletini Balkanlardan atmak üzere Bulgaristan, Romanya birleşir.
Osmanlı devletine karşı 70 binlik Sırp - Haçlı ordusuyla Edirne’ye doğru harekete geçer.
Sırpların Edirne'ye doğru hareket ettiğini ve bu savaş için yeterince askerin olmadığını Lala Şahin Paşa, padişah Sultan1. Murat'a ilettir.
Kalabalık düşman ordusuna karşı koymak için Sultan Murad Gazi’ye haber verilse de onun yetişmesi imkânsızdır. Anadolu'dan takviye birliklerin bu savaşa dahil olması oldukça geç olacaktır.
Lala Şahin Paşa yanına aldığı 800 kişilik akıncı ile ile Sırpları karşılamak için bir keşif yolculuğuna çıkar. 800 kişilik Osmanlı ordusu kuvveti Sırpları takip ederek Meriç nehrine kadar gelmesini beklerler..
26 Eylül 1371’de
Zafer sarhoşluğu ile işret edip eğlenen düşman ordusuna baskın vermeyi planlayan Lala Şahin Paşa'nın emri ile Meriç kıyısındaki Çirmen yakınlarında (günümüzde Ormenio), yapılan muharebede sadece 800 Osmanlı akıncısı bir gece baskınıyla 70 bin kişilik birleşik Sırp ordusu bozguna uğratılıp darmadağın ederek bozguna uğrattılar.
Yapılan baskında Sırbistan kralı ve oğlu Prens Vukaşin ölenler arasındaydı.
800 Akıncı, Çirmen baskınında
2 Kral öldürür, 2 bin kişiyi telef eder,
25 bin kişiyi esir alır,
#Çirmen Savaşı’nda birçok Sırp askeri #Meriç nehrinde #boğulur..
“Bin atlı akınlarda çocuklar gibi şendik
Bin atlı o gün dev gibi bir orduyu yendik
Haykırdı, ak tolgalı beylerbeyi "İlerle!"
Bir yaz günü geçtik Tuna'dan kafilelerle “ şiiri de bu savaş için yazılmıştır.
Meriç'te meydana gelen #Çirmen Savaşı, II. Meriç Muharebesi olarak da bilinmektedir.
#Çirmen Savaşı sonucu Türk #Akıncıları Adriyatik sahillerine ulaştı.
Zira…
#Osmanlı Devleti’nin ilerleyişini engellemek ve Türkleri oradan çıkarmak üzere harekete geçerek Osmanlı Devleti’nin isteği dışında savaşı seçen #Sırplar yenilgiye uğramış, #Makedonya Osmanlı hâkimiyetine geçmiştir.
Ayrıca Çermen savaşı sonucu #Sırp prensleri başta olmak üzere #Bizans İmparatorluğu ve Bulgarlar Osmanlı İmparatorluğunun bölgede kesin hakimiyetini tanır. Bu şekilde Osmanlı Devleti’ne balkanların yolu açılmış olur.
#Sırp Prenslikler, Bulgar Kralı ve Bizans, Osmanlı İmparatorluğu’nun hâkimiyetini kesin olarak tanırlar.. #Bizans İmparatorluğu’nun #Avrupa ile bağlı olan son toprak kesimi kesilmiş olur.
BİRİNCİ Mİ OKSA İKİNCİ MERİÇ MUHAREBESİ Mİ?
Bu harp, Osmanlı kaynaklarında 1364 senesi olarak gösterilir ve harbin adı “Sırpların yenildiği”, daha doğrusu “sınmak kırmak” demek olduğundan “kırıldığı, yok edildiği “ yer demek olan “Sırp Sındığı” adıyla anılır.
Düşman kuvvetlerinin 30 bin, hatta bazı kaynaklarda 60 bin olması Lala Şahin Paşa veya Hacı İlbey’in ise 10 bin kişilik bir kuvvetle baskın verip büyük bir zafer kazanmasından dolayı Osmanlı tarihinin en büyük imha hareketlerinden biri olarak gösterilen bu savaş hakkında bazı tereddütler var ise de Batılı kaynaklar, bu harbin 1371/1372’de vuku bulduğunu ve savaşın Çirmen Harbi olduğunu söylerler.
Kimilerine göre bu karıştırılmış, kimilerine göre ise, iki savaş cereyan etmiştir. Bir diğer münakaşa konusu da bu harbi Lala Şahin’in mi yoksa Hacı İlbey’in mi kazandığıdır.
Meşhur tarihçi, hikayeci Âşıkpaşazâde Tarihinde :
“Lala’ya Rumeli’nin beylerbeyiliğini verdi. Evrenüz’e bu tarafların uçlarını verdi. İlbeği, Allah rahmetine vardı. Sonra Hân Gelibolu’ya geldi” diye olayı anlatarak
“Sırp kâfirleri ki toplanmışlardı, sürdüler, Edirne’ye yakın geldiler. Şahin Lala dahi hazır olan gâzilerle karşıladı. Akşam karanlığında davullar vurdurdu. Hiyle ile gelip kâfirlerin üzerine uğradı. Kâfirler konmuş, oturuyorlardı. Davul sesini işitince birbirlerine girdiler. Atları boşandı. Kaçtı. Kâfirler birbirlerini kırdı. Meriç kıyısında idiler. Çoğu suya döküldü, öldü. Oradan az kâfir kurtuldu. Bazılarını da yolda gâziler kırdılar. Şimdi o yerin adına ‘Sırp Sındığı’ derler. Kâfirler mahvolup gitti. Han dahi işitti ki kâfirler bozuldu, geriye dönüp devletle yine Bursa’ya geldi” demektedir.
#devletialiyyie
#çirmen
#Cirmen
#çirmensavaşı
#800akıncı
#sırpsındıgı
#osmanlı #800akıncı #800atlı #lalaşahinpaşa #türkakıncı #türkakıncılar #çirmenmuharebesi #sultan #türkmen #balkanlar #haçlılar #sırbistan #sefer #yıl1371 #şovalye #sırpkrallar #sırpordusu #sultanmurat #şehzade #meriç #şahinpaşa #beylerbeyi #meriçnehri #davulcular #meşaleler #allahallahnidaları #sırpaskerler #şovalyeler #akıncıatları #mızrak #kılıç #bulgarkralı #fetih #zafer #harpmeydanı #26eylül1371
#LALA #ŞAHİN #PAŞA
Lala Şahin Paşa Orhan Gazi'nin oğlu Şehzade Murad’ın lalası olması sebebiyle kaynaklarda “Lala” unvanıyla anılır.
Rumeli yakasındaki fetihleri sürdürmek amacıyla Orhan Gazi tarafından Şehzade Murad ile birlikte Gelibolu’ya gönderildi.
Lala Şahin Paşa, Şehzade Murad’ın yanında Çorlu, Lüleburgaz ve çevre kalelerin fethinde etkili oldu. Ardından 1361 yılında Şehzade Murad'ın emrinde 762 (1361) yılında Edirne’nin fethinde bulundu. Orhan Gazi’nin 1362’de vefatı ve Şehzade Murad’ın Bursa’ya gelmesi üzerine Rumeli’deki kuvvetlerin idaresi beylerbeyi sıfatıyla Şahin Paşaya bırakıldı. Hacı İlbeyi ve Evrenos Gazi ile birlikte Rumeli’de fetihlere devam eden Paşa Yeni ve Eski Zağra ile Filibe’yi Osmanlı topraklarına kattı ve Sofya’ya doğru ilerledi.
Bu arada Rumeli fütuhatına karşı teşkil edilen bir Haçlı ordusunu Meriç kıyısında Hacı İlbey ile birlikte ani bir baskın sonucu Sırpsındığı savaşında bozguna uğrattı. 1370-1371 yılında İhtiman ve Samakov’u Fetheden Lala Şahin Paşa’nın bu faaliyetleri Köstendil’de bulunan Bulgar kralının Osmanlılar’a yakınlaşmasına yol açtı. 1371’de Sırp müttefik kuvvetlerinin Çirmen’de (1371 Çirmen savaşı) bozguna uğratılmasında önemli rol oynadı.
Ardından Veziriazam Çandarlı Kara Halil Hayreddin Paşa’nın maiyetinde Makedonya fethine katıldı. Kabaağaç, Drama, Kavala, Serez ve Zihne'nin alınmasını sağladı. Niş fethinden sonra H. 788 (M.1386) da vefat eden ve günümüzde Edirne’nin Lalapaşa ilçesine adını veren Lala Şahin Paşa’nın türbesi Kirmasti’de ( Mustafakemalpaşa’da) bulunmaktadır.
//////////////////////////////
#Kızılbey...
13. yy başlarında #Selçuklu Hükümdarı Alaaddin Keykubat döneminde Büyük Anadolu Valisi, Beylerbeyi #Kızılbey ...
Ankara'da önemli eserlere ve kendi adıyla anılan vakfa imza atar..
Fakat..
Önce ittihatçılar vakıf arazisini tırtıklar..
Kızılbey vakfı arazisine İttihat Terakki Cemiyet binası (eski meclis binası) yapılır.
Lozandan sonra mazi ile irtibat kesilme faliyetine hız verilir..
Ve vakıf arazisine ,
Merkez bankası, Zıraat bankası vs
ile cumhuriyetin beslediği memurlarına vakıf kesesinden "vakıf evleri yapılır"
Sonra da onlar yıklıp tiyatora inşa edilir...
Ne kızılbey türbesi ne de camiii kalır.. Bu gün yyyıl çarşısı nın bulunduğu alndaki Büyük angara mezarlığı talan edilir..
hatta birde bira hane (Karpiç) kondurulur vakıf malına ..
............
#Selçuklu şehri Angara'da
Kızılbey, Selçuklu ile anılmaz ama Vergi dairesi ile ve bir mahalle ile ismi Angara da yaşatılır..













30 Aralık 2022 Cuma

Prof.Dr. Süleyman Hayri BOLAY ve Necati Çavdar 30 aralık 2012

 https://www.facebook.com/necati.cavdar/posts/pfbid0L7zcpmFivBFfXfGSvhMPe8MPDacKfEj5LxfH5UarsuQB55EUK9Q5fEfiXKM9AJ38l


https://www.facebook.com/photo/?fbid=516615825025987&set=ms.c.eJw1z8kNADEIA8COVlzm6L~_xFQGeI4NJwO7MbCBxAz6MKxUVqWsR9lJmWyu~%3Bec2zjn0d0fOEGkOjc1JZu3S~%3BGq1TQILKWBc9x~_1X3xc3O8fk2~_ds3Se573Ed~_zn4Wfls3Qe~%3B~%3BcQzLu~_vo4Rwrr6XQeec3H5RaEC9.bps.t.689617699




Hasan Danlı, Sakir Kiranoglu ve 3 diğer kişi
1 yorum
Beğen
Yorum Yap
Paylaş

1 yorum

En alakalı

  • Hasan Danlı
    Vesselam cok duzgün bir adamsın allah yolunu açık etsin


Prof.Dr. Süleyman Hayri BOLAY:
AKİF’E GÖRE; AHLAKIN TEMELİ, ALLAH KORKUSUNA DAYANIR…
Abide şahsiyetlerimizden Milli Şair Mehmet Akif Ersoy, SERVER Vakfı’nın düzenlediği panelle anıldı.
Ankara – Kızılay’da ki Vakıflar Genel Müdürlüğü Konferans Salonu’nda ilgili bir topluluğun takip ettiği ve Yaşar Dursun’un Kur’anı kerim okumasıyla başlayan panelin yöneticiliğini SERVER Vakfı BaşkanıErsönmez Yarbay yaptı.
Başta BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, TBMM Başkanı Cemil Çiçek ve Başbakan Tayip Erdoğan olmak üzere katılamayanların üzüntülerini belirten telgraflarla mesajlar gönderdiği, Milli Şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un vefatının 76.Yıl Dönümü münasebetiyle gerçekleştirilen ve sunuculuğunu ünlü yorumcu Kasım Alper Özdemir yaparak Akif’ten şiirler seslendirdiği panelde;
Hocaların hocası Prof.Dr. Süleyman Hayri BOLAY, Aksaray Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Mustafa Acar, İstanbul Ünv.İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof.Dr.Bayram Ali ÇETİN ve Şair-Yazar Mustafa AYDOĞAN’da Akif’in çeşitli konulardaki görüş ve davranışları üzerine fikirlerini paylaştılar.
SERVER Vakfı Yönetim Kurulu BaşkanıErsönmez Yarbay’a telgraf gönderen Başbakan Tayyip Erdoğan, mesajında şunları kaydetti:
“ Düzenlediğiniz programa yoğun programım sebebiyle katılamadığım için üzgünüm, nazik davetinize teşekkür ederim.
Şair, edebiyatçı, gazeteci ve eğitimci kimliğini yanı sıra mütevazı hayatı ve vatansever kişiliği ile Mehmet Akif Ersoy milletimizin gönlünde müstesna bir yere sahiptir.
Mehmet Akif Ersoy, yüreğindeki vatan– millet sevgisi ve bağımsızlık aşkı ile kaleme aldığı İstiklal Marşı ile esarete karşı boyun eğmeyen asil milletimiz dirilişini, şahlanışını en güzelşekilde ifade etmiş ve kurtuluş destanımızı muhteşem mısralarıyla ebedileştirerek dünya tarihine altın harflerle kazımıştır.
Mehmet Akif Ersoy, milletinin milli- manevi değerlerini , duygularını,sevinçlerini, üzüntülerini yakından takip eden bir aydın olarak kaleme aldığıbu muhteşem eserin günümüzde en çok okuna kitaplar arasında yer alması ve her geçen gün daha büyük bir teveccüh ve ilgi görmesi memnuniyet vericidir.
Bu düşüncelerle kıymetli eserleri, fikirleri ve idealleriyle düşünce dünyamızı ve ufkumuzu aydınlatmaya devam edenşair ve mütefekkir Mehmet Akif Ersoy’u aramızdan ayrılışın 76. yıldönümündeşükran ve rahmetle anıyor, bütün vatandaşlarımızı sevgiyle selamlıyorum..”
AKİF; AHLAK ABİDESİ
Prof.Dr. Süleyman Hayri BOLAY,” Mehmet Akif’in Ahlak Anlayışı” üzerinde durarak şöyle konuştu:
Mehmet Akif’ten şiir okuyanların beni rahatsız eden şeyler var.
Her yerde oluyor. Akif’in şiirlerini okuyanlar bilerek ya da bilmeyerek değişiklikler yapıyorlar.
Bunu Diyanet Vakfı yayınlarında da görüyoruz. Çeşitli konuşmalar da da. Tiyatro sanatçılarının okumalarında da ..
Hatta TBMM’de bir özel toplantı yapıldı. Bir milletvekili, Bülbül şirinden
"Ne haybettir ki dinin vahdetgâhı devrilip taş taş
Sürünsün şimdi milyonlarca me'vasız kalan dindaş.
Yıkılsın hânümânlar, yerde işkenceyle kıvransın.
Serilmiş gövdeler, binlerce yüz binlerce doğransın."
kıtasını okudu.
Okuyanlar; Orada geçen “haybet” sözü değiştirilerek “heybet ”diye okuyor..
Yunanlıların Bursa’yı işgal etmeleri üzerine, Yunan komutanı Tophane'de Sultan Osman ve Orhan Gazilerin türbesine gitmiş ve tekmeleyerek "Kalk da milletini kurtar!" demiş. Bu, Âkif'in çok ağırına gitmiş. Onun üzerine Bülbül'ü yazmış,.
Bülbül’ de;
"Ne haybettir ki dinin vahdetgâhı devrilip taş taş
Sürünsün şimdi milyonlarca me'vasız kalan dindaş.
Yıkılsın hânümânlar, yerde işkenceyle kıvransın.
Serilmiş gövdeler, binlerce yüz binlerce doğransın." diyor .
Akif bura da dinin birliğinin sembolü taş taş devrilip ayaklar altına alınmasına üzüntüsünü ifade ederken okuyanların yanlışları ile sanki Yunan Generalinin yaptığı övülür duruma geliyor…
Bunu yapmaya hakkımız yok. Şiiri değiştiremeyiz. Nasıl yazılmışsa öyle okunmalı.
AKİF, DÜNYASINI, DIŞ YÜZÜNÜ KALBİNE DEĞİL AHIRA BAĞLAYAN KİŞİDİR.
Mehmet Âkif, ahlak meselesine çok önem verir. Onun anlayışına göre, ahlakın temeli
Allah korkusuna dayanır.
Akif, hayaya önem verir.Haya duygusu ince bir perde .O kalkınca tüm ahlaksızlıklar ortaya çıkar. Akif o nedenle önce utanma duygusu üzerinde duruyor.
Mehmet Akif, Hatıralar kitabındaki ahlakla ilgili şirinde şöyle diyor:
"Ne irfandır veren ahlâka yükseklik, ne vicdandır,
Fazilet hissi insanlarda Allah korkusundandır.
Yüreklerden çekilmiş farz edilsin havf-ı Yezdan'ın
Ne irfanın kalır tesiri, katiyyen ne vicdanın
Hayat artık behimîdir, hayır ondan da alçaktır
Ya hayvan bağlıdır fıtratta, yahut hürr-i mutlaktır."
Allah korkusu kalktığı zaman insanların canavarlıkları, vahşilikleri ortaya çıkar. Otorite
tanımadıkları için de yapamayacakları şey yoktur.Orada artık hayat, hayvanî serbestlik kazanır; behimî yani hayvanî bir nitelik alır.Hayvanların serbestliği gibi mutlak bir hürriyette ahlak da ortadan kalkar.
...
"Fakat ahlâkın izmihlali en müthiş bir izmihlâl
Ne millet kurtulur zira ne milliyet, ne istiklâl
Oyuncak sanmayın!Ahlâk-ı millî, ruh-ı millîdir;
Onun iflâsı en korkunç ölümdür; mevt-i küllîdir.
Bu hissizlikle cemiyet yaşar derlerse pek yanlış
Bir ümmet göster ölmüş maneviyatıyla sağ kalmış?"
Ahlak olmaz ise vicdanın, bilginin, ilmin tesiri kalmaz. Çünkü akıl ve vicdan insanın aldığı eğitimle yönlendirilir. Afrikalı yamyam çocuğun, babasını yemesi; babasındaki gücün-kuvvetin kendine geçeceği ile alakalı aldığı eğitimle ilgilidir. Avrupalı, Amerikalının milyonlarca insanı sömürmesi de yine aldığı eğitimle alakalıdır.
Akif, Allah korkusunun çöküntüye uğraması sonucu hiçbir insani değerlerin önemli olmayacağınıve ahlaki çöküntünün fert ve cemiyetlerde Allah korkusunun kalkmasıyla ilgili olduğunu söylüyor.
Türkiye’nin manevi mimarlarından Tevfik İleri, “Ahlak kongresi” topladı.
Bir memleket %90’nıahlaklı ise o memleket ahlaklıdır”diyor.
Lenin’de “Bir memleketin %3’ü komünist ise o memlekette kolayca komünist devrim yapılır “diyor. Yani davasına inanmış ve teşkilatlanmış %3, teşkilatlanmayan, hedefi olmayan %97 ye galip geleceğini söylüyor.
Toplumda bir ahlaki zafiyet var. Akif; bunu, 1908 de söylüyor.
Bu bakımdan dinî ahlak ile millî ahlâkı (milletin ahlâkı) bir görür. “Toplumumuzun geleceği ahlakımızın diri tutulmasına bağlıdır. Millî ruhun kaybolması toplumun ölümüdür. Batı'dan birtakım şeyler alırken millî kimliğiniz kılavuzunuz olsun; millî ahlak, millî ruh iflâs ederse istilacıların ayakları altında kalırsınız." der.
"Gökten inmez bir de hiçbir şey, bütün yerden taşar.
Kendi ahlâkıyla bir millet ölür yahut yaşar."
Millî ruhun çöküntüye uğraması ahlakımızı da çökertir. Milletimizin kurtuluşu için bir imkân var o da ahlakımızın yükselmesidir: "Bir halâs-kurtuluş imkânı var: Ahlakımız yükselmeli." diyor.
Kimileri Mehmet Akif’e pozivitist derler. Hayır. Mehmet Akif pozivitist değildir. Mehmet Akif, insan ve toplum hayatımızdaki meselelerin çözümü için garbın medeniyeti karşısına bizim medeniyetimizi koyarak ahlakı öne aldı.
“Bana hiç tasmalık etmiş değil altın lale”
diyen Akif’in hayata bağlılığı maddi ile değil manevidir.
İmam- Azam…. Çok zengindir. Çok da atları vardır..O’nun bir zengin komşusu ve atları da vardır.
Komşu derki “ eyİmam. Ben namaza durunca atlar vs kalbimden, kafamdan gitmiyor. Hep onları düşünüyorum. Seninde var. Sen nasıl kendini bunlardan uzaklaştırıp, namazıhuşu ile kılıyorsun..?”
İmam-ı Azam cevaben derki, “Ben atları ahıra bağladım.. Kalbime değil..”
Akif, dünyasını, dışyüzünü kalbine değil ahıra bağlayan kişidir.
….
30 -40 YIL ÖNCESİNDEN HABERSİZ NESİLLER
Bugünün üniversite genci 20 sene, 30 sene önce yazılmışmetinlerimizi anlayamıyor. Bu, dünyanın hiç bir yerinde yoktur.
Bu günkü gençler, başta Akif olmak üzere bizim yazarlarımızı okuyup- anlamıyor.Hatta öğretmenler, profesörler bile, gençlerden farklı değiller. Ne Yahya Kemal’i ne Akif’i.. Ne Arif Nihat Asya’yı ne de Necip Fazıl’ı anlıyorlar.Milliyetçiyim diyenler bile Akif ve okuyup, düşüncesini anlamıyorlar.
Fransız öğrenci; 200,300, 400 yıl öncesinde yaşayan Balzac’ı.. Victor Hugo Dekart’ı.. aslından okur ve anlar.
Profesörler, altı senede bir Latinceden imtihan olurlar. Sınavı geçemezler ise ilerleyemezler.
1948 de Peyamı Sefa, Omsalıca liselerde mecburi ders olun dedi. Bir ara seçmeli ders olması için teşebbüs edildi fakat ..
O gün bu gün hala gerçekleştirilemedi.
45 yıldır üniversite deyim. Polis Akademisi dahil sekiz üniversitede çalıştım. Motivizyonsuz nesil yetişiyor.
Bir profesör böcekle ilgili ise sadece onu biliyor. Onun dışındakileri bilmiyor. Hâlbuki bağlantılı olan tüm bilimler arasındaki ilişkiyi bilmesi gerekir.
AY YILDIZ VE İSTİKLAL MARŞININ DEĞİŞTİİRİLMESİ TEKLİF EDİLDİ
Devrin yöneticileri Akif’le ters düştü.
İstiklal Marşını değiştirilmesini… Bayrak’dan “ay –yıldızı” kaldırmayı teklif ettiler.
Mehmet Akif’in cenazesine bile sahip çıkılmadı.
Sahip çıkanlara iyi gözle bakılmadı.
Fethi Tevetoğlu, Devrin idarecileri, Akif’in cenaze merasimine katıldık diye beni hesaba çektiler “ diyor.
Hem burada hem Mısır’da peşine polis taktılar.
Oğlu, Emin bey.. Askerde iken Kur’an okudu diye öldüresiye dövdüler. Aklını kaybediyor. Maddi sıkıntı çekiyor. Çeti Altan, “Bana geldi. Para istedi.20 lira verdim “diyor.
Ölüsü çöp bidonunda bulundu..
…….
Halkevinde Çanakkale ile ilgili program yapılıyor..
Orada “İstiklal Marşını maalesef bizden olmayan biri yazdı” diye Akif’in bizden olmadığını söylüyorlar.
Akif, hakkında ileri geri konuşanlara
fiark'a bakmaz, Garb'ı bilmez, görgüden yok vâyesi.
Bir kızarmaz yüz, yaşarmaz göz bütün sermayesi" diye seslenir.
Hâkimiyeti Milliye gazetesinde “Git çölde oyna “diye başyazar yazı yazıyor.
Akif olanlara üzülüyor…
Arîza"şiirini yazarak kendisi hakkında konuşanlar ve Mısır’a “sürgününe”sebep olanlara şöyle cevap verir..
"Mevzun düşürür saçmayı bir saçma adam var.
Manzum sayıklar gibi manzûme sayıklar!
Zannım mütekaid şuaradan olacak ki:
Hiçbir yenilik yok, herifin her şeyi eski.
Hâlâ ne sakaldan geçebilmiş, ne bıyıktan;
Âsârı da memnun görünür köhne kılıktan
Hicrî, Kamerî ayları ezber sayar amma,
Yirminci asır zihnine sığmaz ne muamma!
Mamure-i dünyayı dolaştıysa da yer yer,
Son son, "Hadi sen, kumda biraz oyna!" demişler.
Yahu! Sorunuz bir: Bakalım takati var mı?
Kaynarken adam oynamak ister mi? Sarar mı?
Ey Heybeli iklimine kıştan çekilenler,
Ey Afrika temmuzunu efsane bilenler
Ey yağ gibi üç çifte kayıklarla kayanlar
Ey Maltepe'den Pendik'i bir hamle sayanlar
Ey çamların altında serilmiş uzananlar
Biz, küplere binmiş, size hasretle bakarken!
Siz, yelkeni açmış, suyun üstünden akarken;
İnsaf ediniz: Kopmayacak şey mi kıyamet?"
Beni çölde oyna diyerek gönderdiniz.
Sonra da aleyhime konuşuyorsunuz,” diyor.
AKİF; POZİTİF BİLİMİ BİLEN MÜTEFEKİRDİR
“Son iki asrın bilim, teknik ve cemiyetin sorunlarını Akif üzerinden konuşma imkânı verdiği için SEVER Vakfı’na teşekkür ederim” diyen ve Mehmet Akif’in “bilim anlayışı” üzerinde duran İstanbul Ünv.İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof.Dr.Bayram Ali ÇETİN ;
“Akif dünya ve ülkemizin çok sıkıntılar yaşadığı bir dönemin insanıdır. Osmanlı münevverleri, bu sıkıntıları aşmak için çeşitli fikirler ileri sürmüşlerdir. Daha Akif’in çocuk yaşlarında uygulamaya geçirilen ve toplumsal büyük değişikliklere yol açan Tanzimat, bu sıkıntıları aşma düşüncesinin sonucudur
1848 de ilk defa Avrupa’ya bilim, tenik konularındaki gelişmeleri öğrenip, ülkeye getirerek uygulasınlar diye öğrenci gönderilir. Fakat gidenler, istenen sonuca uygun dönmezler. Mehmet Akif, bunları “heybeleri boş döndüler” diye eleştirir..
Çünkü gidenler pozitif bilimle dönmemişlerdir.
İyi bir muhit ve çevrede yetişip devrin en iyi pozitif bilim verilen yuvalardan olan Tıbbiyenin, Baytar Mektebi (Veteriner Fakültesi) bölümünde okuyan Akif, bilimden mütefekkir olma dönemine geçişini 1908 olarak kabul edilir.
Akif, yaptığı seyahatler ve çalışmalar ile hem batıyı hem doğuyu görmüştür.
O milletin, bilimle donanarak öz güven içinde her problemi aşacağına inanır” diye konuştu.
AKİF, CUMHURİYET TARİHİNİN TALİHSİZLİĞİDİR.
Biri Anadolu ‘ya hapsedilmiş olarak, onunla yetinilerek devlet olmak ister.
Diğeri daha geniş düşünür. Daha geniş coğrafyalara hitap eder.
Bu zihniyet ayrılığı taaa Prens Sabahattin’den beri vardır. İttihat - Terakki de vardır.
Akif, uğruna savaş verdiği ideallerin uzağına düşer/düşürülür. Polis gözetimine alınır. Mısır’a gönüllü sürgüne gider.
Tüm yaşanan olumsuzluklara rağmen Akif, Asımın neslinden ümit vardır.”
Mustafa Aydoğan’da konuşmasında İstiklal Marşı’nı “Toplumsal Menifesto”olarak niteledi.
(Necati Çavdar)
Burak Koçak, Ahmet Poçanoğlu ve 13 diğer kişi
3 yorum
1 Paylaşım
Paylaş

3 yorum

1 diğer yorumu gör

https://www.facebook.com/mehmetzeki.celik.3/posts/pfbid02dejrhcaSSvu2UZb4gat3CnJdKDD432yAhUwCKTRrTR4wPSXw6GkydGm2bAdyP3cQl

Prof.Dr. Süleyman Hayri BOLAY:
AKİF’E GÖRE; AHLAKIN TEMELİ, ALLAH KORKUSUNA DAYANIR…
Abide şahsiyetlerimizden Milli Şair Mehmet Akif Ersoy, SERVER Vakfı’nın düzenlediği panelle anıldı.
Ankara – Kızılay’da ki Vakıflar Genel Müdürlüğü Konferans Salonu’nda ilgili bir topluluğun takip ettiği ve Yaşar Dursun’un Kur’anı kerim okumasıyla başlayan panelin yöneticiliğini SERVER Vakfı BaşkanıErsönmez Yarbay yaptı.
Başta BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, TBMM Başkanı Cemil Çiçek ve Başbakan Tayip Erdoğan olmak üzere katılamayanların üzüntülerini belirten telgraflarla mesajlar gönderdiği, Milli Şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un vefatının 76.Yıl Dönümü münasebetiyle gerçekleştirilen ve sunuculuğunu ünlü yorumcu Kasım Alper Özdemir yaparak Akif’ten şiirler seslendirdiği panelde;
Hocaların hocası Prof.Dr. Süleyman Hayri BOLAY, Aksaray Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Mustafa Acar, İstanbul Ünv.İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof.Dr.Bayram Ali ÇETİN ve Şair-Yazar Mustafa AYDOĞAN’da Akif’in çeşitli konulardaki görüş ve davranışları üzerine fikirlerini paylaştılar.
SERVER Vakfı Yönetim Kurulu BaşkanıErsönmez Yarbay’a telgraf gönderen Başbakan Tayyip Erdoğan, mesajında şunları kaydetti:
“ Düzenlediğiniz programa yoğun programım sebebiyle katılamadığım için üzgünüm, nazik davetinize teşekkür ederim.
Şair, edebiyatçı, gazeteci ve eğitimci kimliğini yanı sıra mütevazı hayatı ve vatansever kişiliği ile Mehmet Akif Ersoy milletimizin gönlünde müstesna bir yere sahiptir.
Mehmet Akif Ersoy, yüreğindeki vatan– millet sevgisi ve bağımsızlık aşkı ile kaleme aldığı İstiklal Marşı ile esarete karşı boyun eğmeyen asil milletimiz dirilişini, şahlanışını en güzelşekilde ifade etmiş ve kurtuluş destanımızı muhteşem mısralarıyla ebedileştirerek dünya tarihine altın harflerle kazımıştır.
Mehmet Akif Ersoy, milletinin milli- manevi değerlerini , duygularını,sevinçlerini, üzüntülerini yakından takip eden bir aydın olarak kaleme aldığıbu muhteşem eserin günümüzde en çok okuna kitaplar arasında yer alması ve her geçen gün daha büyük bir teveccüh ve ilgi görmesi memnuniyet vericidir.
Bu düşüncelerle kıymetli eserleri, fikirleri ve idealleriyle düşünce dünyamızı ve ufkumuzu aydınlatmaya devam edenşair ve mütefekkir Mehmet Akif Ersoy’u aramızdan ayrılışın 76. yıldönümündeşükran ve rahmetle anıyor, bütün vatandaşlarımızı sevgiyle selamlıyorum..”
AKİF; AHLAK ABİDESİ
Prof.Dr. Süleyman Hayri BOLAY,” Mehmet Akif’in Ahlak Anlayışı” üzerinde durarak şöyle konuştu:
Mehmet Akif’ten şiir okuyanların beni rahatsız eden şeyler var.
Her yerde oluyor. Akif’in şiirlerini okuyanlar bilerek ya da bilmeyerek değişiklikler yapıyorlar.
Bunu Diyanet Vakfı yayınlarında da görüyoruz. Çeşitli konuşmalar da da. Tiyatro sanatçılarının okumalarında da ..
Hatta TBMM’de bir özel toplantı yapıldı. Bir milletvekili, Bülbül şirinden
"Ne haybettir ki dinin vahdetgâhı devrilip taş taş
Sürünsün şimdi milyonlarca me'vasız kalan dindaş.
Yıkılsın hânümânlar, yerde işkenceyle kıvransın.
Serilmiş gövdeler, binlerce yüz binlerce doğransın."
kıtasını okudu.
Okuyanlar; Orada geçen “haybet” sözü değiştirilerek “heybet ”diye okuyor..
Yunanlıların Bursa’yı işgal etmeleri üzerine, Yunan komutanı Tophane'de Sultan Osman ve Orhan Gazilerin türbesine gitmiş ve tekmeleyerek "Kalk da milletini kurtar!" demiş. Bu, Âkif'in çok ağırına gitmiş. Onun üzerine Bülbül'ü yazmış,.
Bülbül’ de;
"Ne haybettir ki dinin vahdetgâhı devrilip taş taş
Sürünsün şimdi milyonlarca me'vasız kalan dindaş.
Yıkılsın hânümânlar, yerde işkenceyle kıvransın.
Serilmiş gövdeler, binlerce yüz binlerce doğransın." diyor .
Akif bura da dinin birliğinin sembolü taş taş devrilip ayaklar altına alınmasına üzüntüsünü ifade ederken okuyanların yanlışları ile sanki Yunan Generalinin yaptığı övülür duruma geliyor…
Bunu yapmaya hakkımız yok. Şiiri değiştiremeyiz. Nasıl yazılmışsa öyle okunmalı.
AKİF, DÜNYASINI, DIŞ YÜZÜNÜ KALBİNE DEĞİL AHIRA BAĞLAYAN KİŞİDİR.
Mehmet Âkif, ahlak meselesine çok önem verir. Onun anlayışına göre, ahlakın temeli
Allah korkusuna dayanır.
Akif, hayaya önem verir.Haya duygusu ince bir perde .O kalkınca tüm ahlaksızlıklar ortaya çıkar. Akif o nedenle önce utanma duygusu üzerinde duruyor.
Mehmet Akif, Hatıralar kitabındaki ahlakla ilgili şirinde şöyle diyor:
"Ne irfandır veren ahlâka yükseklik, ne vicdandır,
Fazilet hissi insanlarda Allah korkusundandır.
Yüreklerden çekilmiş farz edilsin havf-ı Yezdan'ın
Ne irfanın kalır tesiri, katiyyen ne vicdanın
Hayat artık behimîdir, hayır ondan da alçaktır
Ya hayvan bağlıdır fıtratta, yahut hürr-i mutlaktır."
Allah korkusu kalktığı zaman insanların canavarlıkları, vahşilikleri ortaya çıkar. Otorite
tanımadıkları için de yapamayacakları şey yoktur.Orada artık hayat, hayvanî serbestlik kazanır; behimî yani hayvanî bir nitelik alır.Hayvanların serbestliği gibi mutlak bir hürriyette ahlak da ortadan kalkar.
...
"Fakat ahlâkın izmihlali en müthiş bir izmihlâl
Ne millet kurtulur zira ne milliyet, ne istiklâl
Oyuncak sanmayın!Ahlâk-ı millî, ruh-ı millîdir;
Onun iflâsı en korkunç ölümdür; mevt-i küllîdir.
Bu hissizlikle cemiyet yaşar derlerse pek yanlış
Bir ümmet göster ölmüş maneviyatıyla sağ kalmış?"
Ahlak olmaz ise vicdanın, bilginin, ilmin tesiri kalmaz. Çünkü akıl ve vicdan insanın aldığı eğitimle yönlendirilir. Afrikalı yamyam çocuğun, babasını yemesi; babasındaki gücün-kuvvetin kendine geçeceği ile alakalı aldığı eğitimle ilgilidir. Avrupalı, Amerikalının milyonlarca insanı sömürmesi de yine aldığı eğitimle alakalıdır.
Akif, Allah korkusunun çöküntüye uğraması sonucu hiçbir insani değerlerin önemli olmayacağınıve ahlaki çöküntünün fert ve cemiyetlerde Allah korkusunun kalkmasıyla ilgili olduğunu söylüyor.
Türkiye’nin manevi mimarlarından Tevfik İleri, “Ahlak kongresi” topladı.
Bir memleket %90’nıahlaklı ise o memleket ahlaklıdır”diyor.
Lenin’de “Bir memleketin %3’ü komünist ise o memlekette kolayca komünist devrim yapılır “diyor. Yani davasına inanmış ve teşkilatlanmış %3, teşkilatlanmayan, hedefi olmayan %97 ye galip geleceğini söylüyor.
Toplumda bir ahlaki zafiyet var. Akif; bunu, 1908 de söylüyor.
Bu bakımdan dinî ahlak ile millî ahlâkı (milletin ahlâkı) bir görür. “Toplumumuzun geleceği ahlakımızın diri tutulmasına bağlıdır. Millî ruhun kaybolması toplumun ölümüdür. Batı'dan birtakım şeyler alırken millî kimliğiniz kılavuzunuz olsun; millî ahlak, millî ruh iflâs ederse istilacıların ayakları altında kalırsınız." der.
"Gökten inmez bir de hiçbir şey, bütün yerden taşar.
Kendi ahlâkıyla bir millet ölür yahut yaşar."
Millî ruhun çöküntüye uğraması ahlakımızı da çökertir. Milletimizin kurtuluşu için bir imkân var o da ahlakımızın yükselmesidir: "Bir halâs-kurtuluş imkânı var: Ahlakımız yükselmeli." diyor.
Kimileri Mehmet Akif’e pozivitist derler. Hayır. Mehmet Akif pozivitist değildir. Mehmet Akif, insan ve toplum hayatımızdaki meselelerin çözümü için garbın medeniyeti karşısına bizim medeniyetimizi koyarak ahlakı öne aldı.
“Bana hiç tasmalık etmiş değil altın lale”
diyen Akif’in hayata bağlılığı maddi ile değil manevidir.
İmam- Azam…. Çok zengindir. Çok da atları vardır..O’nun bir zengin komşusu ve atları da vardır.
Komşu derki “ eyİmam. Ben namaza durunca atlar vs kalbimden, kafamdan gitmiyor. Hep onları düşünüyorum. Seninde var. Sen nasıl kendini bunlardan uzaklaştırıp, namazıhuşu ile kılıyorsun..?”
İmam-ı Azam cevaben derki, “Ben atları ahıra bağladım.. Kalbime değil..”
Akif, dünyasını, dışyüzünü kalbine değil ahıra bağlayan kişidir.
….
30 -40 YIL ÖNCESİNDEN HABERSİZ NESİLLER
Bugünün üniversite genci 20 sene, 30 sene önce yazılmışmetinlerimizi anlayamıyor. Bu, dünyanın hiç bir yerinde yoktur.
Bu günkü gençler, başta Akif olmak üzere bizim yazarlarımızı okuyup- anlamıyor.Hatta öğretmenler, profesörler bile, gençlerden farklı değiller. Ne Yahya Kemal’i ne Akif’i.. Ne Arif Nihat Asya’yı ne de Necip Fazıl’ı anlıyorlar.Milliyetçiyim diyenler bile Akif ve okuyup, düşüncesini anlamıyorlar.
Fransız öğrenci; 200,300, 400 yıl öncesinde yaşayan Balzac’ı.. Victor Hugo Dekart’ı.. aslından okur ve anlar.
Profesörler, altı senede bir Latinceden imtihan olurlar. Sınavı geçemezler ise ilerleyemezler.
1948 de Peyamı Sefa, Omsalıca liselerde mecburi ders olun dedi. Bir ara seçmeli ders olması için teşebbüs edildi fakat ..
O gün bu gün hala gerçekleştirilemedi.
45 yıldır üniversite deyim. Polis Akademisi dahil sekiz üniversitede çalıştım. Motivizyonsuz nesil yetişiyor.
Bir profesör böcekle ilgili ise sadece onu biliyor. Onun dışındakileri bilmiyor. Hâlbuki bağlantılı olan tüm bilimler arasındaki ilişkiyi bilmesi gerekir.
AY YILDIZ VE İSTİKLAL MARŞININ DEĞİŞTİİRİLMESİ TEKLİF EDİLDİ
Devrin yöneticileri Akif’le ters düştü.
İstiklal Marşını değiştirilmesini… Bayrak’dan “ay –yıldızı” kaldırmayı teklif ettiler.
Mehmet Akif’in cenazesine bile sahip çıkılmadı.
Sahip çıkanlara iyi gözle bakılmadı.
Fethi Tevetoğlu, Devrin idarecileri, Akif’in cenaze merasimine katıldık diye beni hesaba çektiler “ diyor.
Hem burada hem Mısır’da peşine polis taktılar.
Oğlu, Emin bey.. Askerde iken Kur’an okudu diye öldüresiye dövdüler. Aklını kaybediyor. Maddi sıkıntı çekiyor. Çeti Altan, “Bana geldi. Para istedi.20 lira verdim “diyor.
Ölüsü çöp bidonunda bulundu..
…….
Halkevinde Çanakkale ile ilgili program yapılıyor..
Orada “İstiklal Marşını maalesef bizden olmayan biri yazdı” diye Akif’in bizden olmadığını söylüyorlar.
Akif, hakkında ileri geri konuşanlara
fiark'a bakmaz, Garb'ı bilmez, görgüden yok vâyesi.
Bir kızarmaz yüz, yaşarmaz göz bütün sermayesi" diye seslenir.
Hâkimiyeti Milliye gazetesinde “Git çölde oyna “diye başyazar yazı yazıyor.
Akif olanlara üzülüyor…
Arîza"şiirini yazarak kendisi hakkında konuşanlar ve Mısır’a “sürgününe”sebep olanlara şöyle cevap verir..
"Mevzun düşürür saçmayı bir saçma adam var.
Manzum sayıklar gibi manzûme sayıklar!
Zannım mütekaid şuaradan olacak ki:
Hiçbir yenilik yok, herifin her şeyi eski.
Hâlâ ne sakaldan geçebilmiş, ne bıyıktan;
Âsârı da memnun görünür köhne kılıktan
Hicrî, Kamerî ayları ezber sayar amma,
Yirminci asır zihnine sığmaz ne muamma!
Mamure-i dünyayı dolaştıysa da yer yer,
Son son, "Hadi sen, kumda biraz oyna!" demişler.
Yahu! Sorunuz bir: Bakalım takati var mı?
Kaynarken adam oynamak ister mi? Sarar mı?
Ey Heybeli iklimine kıştan çekilenler,
Ey Afrika temmuzunu efsane bilenler
Ey yağ gibi üç çifte kayıklarla kayanlar
Ey Maltepe'den Pendik'i bir hamle sayanlar
Ey çamların altında serilmiş uzananlar
Biz, küplere binmiş, size hasretle bakarken!
Siz, yelkeni açmış, suyun üstünden akarken;
İnsaf ediniz: Kopmayacak şey mi kıyamet?"
Beni çölde oyna diyerek gönderdiniz.
Sonra da aleyhime konuşuyorsunuz,” diyor.
AKİF; POZİTİF BİLİMİ BİLEN MÜTEFEKİRDİR
“Son iki asrın bilim, teknik ve cemiyetin sorunlarını Akif üzerinden konuşma imkânı verdiği için SEVER Vakfı’na teşekkür ederim” diyen ve Mehmet Akif’in “bilim anlayışı” üzerinde duran İstanbul Ünv.İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof.Dr.Bayram Ali ÇETİN ;
“Akif dünya ve ülkemizin çok sıkıntılar yaşadığı bir dönemin insanıdır. Osmanlı münevverleri, bu sıkıntıları aşmak için çeşitli fikirler ileri sürmüşlerdir. Daha Akif’in çocuk yaşlarında uygulamaya geçirilen ve toplumsal büyük değişikliklere yol açan Tanzimat, bu sıkıntıları aşma düşüncesinin sonucudur
1848 de ilk defa Avrupa’ya bilim, tenik konularındaki gelişmeleri öğrenip, ülkeye getirerek uygulasınlar diye öğrenci gönderilir. Fakat gidenler, istenen sonuca uygun dönmezler. Mehmet Akif, bunları “heybeleri boş döndüler” diye eleştirir..
Çünkü gidenler pozitif bilimle dönmemişlerdir.
İyi bir muhit ve çevrede yetişip devrin en iyi pozitif bilim verilen yuvalardan olan Tıbbiyenin, Baytar Mektebi (Veteriner Fakültesi) bölümünde okuyan Akif, bilimden mütefekkir olma dönemine geçişini 1908 olarak kabul edilir.
Akif, yaptığı seyahatler ve çalışmalar ile hem batıyı hem doğuyu görmüştür.
O milletin, bilimle donanarak öz güven içinde her problemi aşacağına inanır” diye konuştu.
AKİF, CUMHURİYET TARİHİNİN TALİHSİZLİĞİDİR.
Biri Anadolu ‘ya hapsedilmiş olarak, onunla yetinilerek devlet olmak ister.
Diğeri daha geniş düşünür. Daha geniş coğrafyalara hitap eder.
Bu zihniyet ayrılığı taaa Prens Sabahattin’den beri vardır. İttihat - Terakki de vardır.
Akif, uğruna savaş verdiği ideallerin uzağına düşer/düşürülür. Polis gözetimine alınır. Mısır’a gönüllü sürgüne gider.
Tüm yaşanan olumsuzluklara rağmen Akif, Asımın neslinden ümit vardır.”
Mustafa Aydoğan’da konuşmasında İstiklal Marşı’nı “Toplumsal Menifesto”olarak niteledi.
(Necati Çavdar)
Bkc Mtn, Sefer Kalyoncu ve 25 diğer kişi
1 yorum
Beğen
Yorum Yap
Paylaş

1 yorum

  • Faysal Alp
    2017 Yılının Ülkemize,milletimize ve Tüm islam alemine birlik,beraberlik,barış, huzur ve kardeşligin tesisine vesile olmasını yüce rabbimden temenni ederim.


Özel yetkili "15 günde onbeş yasa " mucidi İthal BAKAN, DSP yi dağıtıp İsmail Cem'e çalım atarak CHP den vekil yapılan Kemal Derviş , ölmüş.. Catherine ve chp nin başı sağ olsun..

  Necati Çavdar'ın gönderisi Facebook Facebook Facebook Facebook Facebook Facebook Facebook Facebook Facebook Facebook Facebook Facebook...